17 Mayıs 2025 Cumartesi

Yargıtay'dan Şok Karar: Kızını Boğan Anneye Ceza İndirimi mi?

Yargıtay 1. Ceza Dairesi, İzmir'de 2021 yılında yaşanan ve büyük yankı uyandıran bir cinayet davasında şaşırtıcı bir karara imza attı. Kendi kızını boğarak öldüren Ayşe Vural'a verilen 18 yıl 4 ay hapis cezasını, haksız tahrik gerekçesiyle fazla bularak bozdu. Bu karar, kamuoyunda büyük tartışmalara yol açarken, olayın detayları ve Yargıtay'ın gerekçeleri merak konusu oldu.

Olayın Arka Planı

İzmir'in Buca ilçesinde 17 Mayıs 2021 tarihinde meydana gelen olayda, Ayşe Vural isimli anne, kızı Zeynep Vural'ı boğarak öldürmüştü. Olayın ardından tutuklanan Ayşe Vural hakkında İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesi, 18 yıl 4 ay hapis cezası vermişti. Ancak Yargıtay, bu kararı bozarak sanık lehine önemli bir adım attı.

Yargıtay'ın kararında, maktul Zeynep Vural'ın uzun süredir psikolojik sorunları olduğu ve uyuşturucu kullandığı belirtildi. Ayrıca, anne ve kızı arasında uzun yıllardır problemler yaşandığı, Zeynep Vural'ın daha önce intihar girişimlerinde bulunduğu ve uyuşturucu tedavisine yanıt vermediği de vurgulandı.

Daire, maktulün olay günü sanığa hakaret edip fiziki saldırıda bulunduğuna ve daha önce de sanık için koruma kararı verildiğine dikkat çekti. Tüm bu yaşanan olaylar nedeniyle sanık Ayşe Vural'ın söz konusu eylemi tahrik altında işlediğine kanaat getirildiği aktarıldı.

Haksız Tahrik İndirimi Ne Anlama Geliyor?

Türk Ceza Kanunu'nda (TCK) yer alan haksız tahrik indirimi, bir suçun, failin haksız bir davranışın etkisi altında kalarak işlemesi durumunda uygulanan bir ceza indirimi türüdür. Bu durumda, failin kusur yeteneği azalmış sayılır ve cezasında indirim yapılır.

Yargıtay'ın bu kararıyla birlikte, Ayşe Vural'ın yeniden yargılanması ve cezasında haksız tahrik indirimi uygulanması bekleniyor. Bu durum, kamuoyunda farklı tepkilere yol açarken, hukuki tartışmaları da beraberinde getirecek gibi görünüyor.

Kararın Olası Etkileri

Yargıtay'ın bu kararı, benzer davalarda emsal teşkil edebilir. Özellikle aile içi şiddet ve cinayet vakalarında, haksız tahrik indiriminin uygulanması konusunda daha dikkatli ve hassas olunması gerektiği vurgulanıyor.

Bu kararın, toplumda adalet duygusunu zedeleyebileceği ve şiddeti özendirebileceği yönünde eleştiriler de mevcut. Ancak, hukukun temel prensiplerinden biri olan "kusur ilkesi" gereğince, her failin eyleminin ağırlığına göre cezalandırılması gerektiği de unutulmamalıdır.

Sonuç olarak, Yargıtay'ın bu kararı, hem hukuki hem de toplumsal açıdan önemli sonuçlar doğurabilecek bir nitelik taşıyor. Davanın yeniden görülmesi ve verilecek karar, kamuoyunun yakından takip edeceği bir süreç olacak.

İlgili Haberler