Ankara'da yaşanan olay, kıskançlık ve öfkenin nelere yol açabileceğini gözler önüne seriyor. Kamu görevlisi M.C.'nin eski kız arkadaşı, psikolog E.G., M.C. ve yeni sevgilisi Tuğçe K.'yı taciz, tehdit ve hakaretlerle adeta bezdirdi. Olay, Tuğçe K.'nın suç duyurusuyla yargıya taşındı ve E.G. hakkında uzaklaştırma kararı çıkarıldı.

Psikologtan Akıl Almaz İddialar ve Tehditler

Muğla'da esnaflık yapan Tuğçe K., yaşadığı kabusu şöyle anlatıyor: "Eski erkek arkadaşım M.C. ile birlikteyken, E.G. tarafından sürekli rahatsız edildim. Kişisel verilerimi kanuna aykırı şekilde ele geçirdi, beni ajanlıkla suçladı, hatta sakat bırakmakla tehdit etti. Hayatımdan endişe ediyorum."

Tuğçe K., E.G.'nin kendisini sürekli araştırdığını ve hakkında asılsız iddialar ortaya attığını belirtiyor: "Erkek arkadaşıma büyü yaptırdığımı iddia ediyor. Bu yönde ses kayıtlarını savcılığa delil olarak sunduk. Beni sakat bırakmakla da tehdit ettiği için korkuyorum."

Mahkemeye sunulan deliller arasında, E.G.'nin Tuğçe K. ve M.C.'yi telefonda ve iş yerinde taciz ettiğine dair ses kayıtları da bulunuyor. Bu kayıtlar, E.G.'nin ne kadar ileri gittiğini açıkça gösteriyor.

Uzaklaştırma Kararı Çare Olacak mı?

Tuğçe K.'nın şikayeti üzerine mahkeme, E.G. hakkında uzaklaştırma kararı verdi. Ancak Tuğçe K., bu kararın yeterli olup olmadığından emin değil. E.G.'nin takıntılı davranışları ve tehditleri, Tuğçe K.'nın hayatını kabusa çevirmiş durumda.

Bu tür olaylar, kadınların ne kadar büyük bir tehlike altında olduğunu bir kez daha gösteriyor. Uzaklaştırma kararları, çoğu zaman caydırıcı olsa da, bazı durumlarda yetersiz kalabiliyor. Bu nedenle, kadınların korunması için daha etkili önlemler alınması gerekiyor.

Türkiye'de kadına yönelik şiddet maalesef hala çok yaygın bir sorun. Bu tür olayların önüne geçmek için toplumun her kesiminin bilinçlenmesi ve sorumluluk alması gerekiyor.

• Kadınların şiddete maruz kalması kabul edilemez.
• Şiddetin her türlüsüyle mücadele etmeliyiz.
• Kadınların korunması için daha etkili önlemler almalıyız.

Adalet Yerini Bulacak mı?

Tuğçe K.'nın yaşadığı bu olay, adaletin yerini bulmasını bekleyen birçok kadının hikayelerinden sadece biri. E.G.'nin yargılanması ve hak ettiği cezayı alması, Tuğçe K. ve benzer durumda olan diğer kadınlar için bir umut ışığı olacaktır.

Bu davanın sonucu, kadına yönelik şiddetle mücadelede önemli bir mesaj verecektir. Adaletin tecelli etmesi, şiddet mağdurlarına cesaret verecek ve benzer olayların önüne geçilmesine yardımcı olacaktır.

Sonuç olarak, bu olay, kıskançlık ve öfkenin nelere yol açabileceğini, kadına yönelik şiddetin ne kadar ciddi bir sorun olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Adaletin yerini bulması ve kadınların korunması için daha etkili önlemler alınması gerekiyor.