İsrailli şarkıcı Yasmin Levy'nin 15 Mayıs'ta Ankara'da Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı MEB Şura Salonu'nda vermesi planlanan konser, gelen tepkiler üzerine iptal edildi. Konserin iptali, hem sanat dünyasında hem de kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Peki, bu kararın ardında yatan sebepler nelerdi?
İptal Kararına Giden Süreç
Yasmin Levy'nin Ankara konseri, Gazze'de devam eden çatışmalar nedeniyle çeşitli kesimlerden tepki topladı. Özellikle sivil toplum kuruluşları (STK'lar), konserin iptal edilmesi yönünde çağrılarda bulundu. Bu çağrıların temelinde, Levy'nin İsrail vatandaşı olması ve İsrail'in Filistin politikalarına duyulan tepki yatıyordu. Sosyal medyada da konsere karşı yoğun bir kampanya başlatıldı.
Vatandaşlar, Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı Ankara Beşevler'deki MEB Şura Salonu'nda gerçekleşecek konserin iptalini talep etti. Bakanlık, kiralama usulüyle verilen salonun kullanımına ilişkin takdir yetkisini kullanarak salon kiralamasını iptal etti. Bu karar, hem destekleyenler hem de eleştirenler tarafından farklı yorumlara neden oldu.
- STK'ların çağrıları: Çeşitli sivil toplum kuruluşları, konserin iptal edilmesi için kamuoyu oluşturdu.
- Sosyal medya tepkisi: Konsere karşı sosyal medyada yoğun bir kampanya yürütüldü.
- Bakanlık kararı: Milli Eğitim Bakanlığı, salon kiralama yetkisini kullanarak konseri iptal etti.
Yasmin Levy'den Açıklama
Sefarad Yahudilerinden olan Yasmin Levy, konuyla ilgili olarak bir açıklama yaptı. Levy, "Biliyorsunuz ben Türküm. Türkiye'ye gelmeye ve korkuya teslim olmamaya karar verdim. Savaşa karşı durmalı, barış için mücadele etmeliyiz. Bu yüzden yarın memleketim Türkiye'ye dönüyorum." ifadelerini kullandı. Levy, Türkiye ile olan bağını vurgulayarak, barış mesajı vermeye çalıştı.
Ancak, bazı sosyal medya kullanıcıları Levy'nin İsrail ordusunda aktif görev alan bir keskin nişancıyı sosyal medyada takip ettiğini iddia ederek konserin iptal edilmesi çağrısı yapmıştı. Bu iddialar, tepkilerin daha da artmasına neden oldu.
İptal Kararının Ardından
Yasmin Levy'nin Ankara konserinin iptal edilmesi, Türkiye'deki sanat ve siyaset çevrelerinde farklı görüşlerin ortaya çıkmasına neden oldu. Bazıları, konserin iptal edilmesini ifade özgürlüğüne bir müdahale olarak görürken, bazıları ise İsrail'in Filistin politikalarına karşı bir duruş sergilemenin gerekliliğini savundu. Bu olay, Türkiye'deki İsrail-Filistin meselesine bakış açısını bir kez daha gündeme getirdi.
Bu olay, Türkiye'de sanatın ve siyasetin ne kadar iç içe geçtiğini bir kez daha gözler önüne serdi. Konser iptali, sadece bir sanat etkinliğinin iptali olmanın ötesinde, daha geniş bir siyasi ve toplumsal tartışmanın fitilini ateşledi.