Halk TV'de konuşan gazeteci İsmail Saymaz, MHP ile İstanbul Çağlayan Adliyesi arasında, özellikle İBB soruşturmaları nedeniyle dikkat çekici bir gerilim yaşandığını belirtti. Bu durum, yargı içindeki farklı eğilimleri ve siyasi bağlantıları gündeme getirdi.

MHP'nin Rahatsızlığı ve Beklentileri

Saymaz, MHP İstanbul İl Başkan Yardımcısı Yasin Sönmez ve babası Emin Sönmez'in gözaltına alınmasının parti içinde rahatsızlık yarattığını, ancak MHP'nin bu isimler hakkında hızlıca ihraç işlemi başlattığını hatırlattı. Ayrıca, Bahçeli'nin "ülküdaşım" dediği Selahattin Yılmaz'ın tutuklanması da dikkat çekti. Dosyanın İstanbul’a taşınmasının gerekçesi olarak İBB’den tutuklu Fatih Keleş’in Yılmaz’a gönderdiği iddia edilen “Aziz İhsan Aktaş’ı öldürün” mesajı gösterildi.

Bahçeli'nin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Ekrem İmamoğlu ve İBB’ye yönelik soruşturmalarına destek verdiğini ancak sürecin büyütülüp uzatılmasına karşı olduğunu belirten Saymaz, MHP’nin beklentisinin, Ekim ayı itibarıyla davaların açılması ve kısa sürede tamamlanması olduğunu vurguladı.

Savcılık ve MHP Arasındaki Çekişme

Saymaz, MHP’nin Ahmet Özer’in serbest bırakılmasını istediğini ancak savcılığın bunu reddettiğini ifade etti. Resul Emrah Şahan’ın Bahçeli’nin röportajının yayımlandığı gün İBB’den tutuklanmasını da dikkat çekici buldu. MHP’nin ayrıca Mehmet Murat Çalık dosyasındaki tavırdan da rahatsız olduğunu belirten Saymaz, savcılığın burada da serbest bırakmaya yanaşmadığını aktardı.

• MHP'nin Ahmet Özer'in serbest kalması talebi reddedildi.
• Resul Emrah Şahan'ın tutuklanma zamanlaması dikkat çekti.
• Mehmet Murat Çalık dosyasındaki savcılık tavrı MHP'yi rahatsız etti.

Yargıda Ayrışma İddiası

İsmail Saymaz'ın dikkat çeken iddiası ise Ankara Adliyesi’ndeki yargı pratiğinin MHP’ye daha yakın bir çizgide olduğunu, Çağlayan Adliyesi’nin ise Beştepe’ye daha yakın tutum aldığını söylemesi oldu. Bu durum, emniyet atamalarındaki krizle birlikte değerlendirildiğinde, MHP ile AKP ya da İçişleri Bakanlığı arasında doğrudan bir kopuş anlamına gelmese de, önemli görüş ayrılıklarını ortaya koyuyor.

Bu iddialar, yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı konusundaki tartışmaları yeniden alevlendirecek gibi görünüyor. Yargı içindeki farklı eğilimlerin ve siyasi bağlantıların ortaya çıkması, kamuoyunda büyük yankı uyandırabilir. Özellikle yaklaşan seçimler öncesinde bu tür iddiaların gündeme gelmesi, siyasi dengeleri de etkileyebilir.