17 Mayıs 2025 Cumartesi

Şener Üşümezsoy'dan Korkutan İstanbul Depremi Yorumu!

Silivri açıklarında meydana gelen son depremlerin ardından Deprem Uzmanı Prof. Dr. Şener Üşümezsoy'dan beklenen yorum geldi. Üşümezsoy, YouTube kanalından yaptığı canlı yayında deprem haritaları üzerinden detaylı bir analiz yaparak önemli uyarılarda bulundu. Peki, Üşümezsoy'un açıklamaları ne anlama geliyor? Hangi fay hattı risk taşıyor? İşte tüm detaylar...

23 Nisan Depremi ve Fay Hattının Özellikleri

Prof. Dr. Üşümezsoy, 23 Nisan'da meydana gelen depremin merkez üssü ve şiddetinin özellikle Silivri, Kumurgaz ve Çekmece kıyılarındaki etkileriyle dikkat çektiğini belirtti. Bu bölgelerde şiddetin yüksek hissedilmesinin nedenini, kıyılardaki Miyosen çökelleri ve akarsu alüvyonlarının etkisi olarak açıkladı. Ayrıca, artçı sarsıntıların bu bölgedeki fay hattının özelliklerini ortaya koyduğunu vurguladı.

Üşümezsoy'un açıklamalarına göre, deprem Silivri ve Kumurgaz Çukuru arasında yer alan fayda yoğunlaşmış durumda. Bu fay hattı, daha önce belirtilen tek risk taşıyıcı fay olarak kanıtlanmış durumda. Büyükçekmece ile Küçükçekmece arasında yer alan Beylikdüzü sırtı üzerinde ise aktif bir fay bulunmadığı ve bu bölgede herhangi bir artçı sarsıntı yaşanmadığı gözlemleniyor.

Kumurgaz Çukuru içindeki artçı sarsıntıların, bu bölgedeki fay üzerinde meydana gelen yırtılmaların sonucu olduğunu ifade eden Üşümezsoy, bu yırtılmaların bölgedeki stresin tamamlanmasına yönelik artçılar olduğunu belirtti. Yaklaşık 30 kilometre uzunluğunda ve 7 kilometre derinliğinde bir alanda yırtılmalar yaşandığını, ancak bu yırtılmaların bazı kesimlerinde atımların tamamlanması gerektiğini ve bu durumun artçı sarsıntıların devam edeceğini gösterdiğini söyledi.

Komşu Fay Hattı Olmaması Durumu

Üşümezsoy'un dikkat çektiği bir diğer önemli nokta ise, komşu fay hattının olmaması durumu. Orta sırt üzerindeki varsayılan fayda stres aktarımıyla artçıların gelişmesi beklenirken, burada fay hattı bulunmaması nedeniyle bu durum gerçekleşmemiş. Bu sebeple, bölgede stres altında kalınmasına rağmen, deprem sonrası o alanda artçı sarsıntılar meydana gelmemiş. Bunun yerine, batı sırtında kuzey kesiminde bazı artçılar ve orta sırtın doğu kenarında küçük artçılar gözlemlenmiş.

Armij'in 2005'te yaptığı denizaltı araştırmalarına göre, Batı Marmara’daki Tekirdağ-Sivri fayının 1912’de kırıldığı, Doğu Marmara'daki Çınar Çukuru güney kenarındaki fayın ise 1894’te kırıldığı belirtilmiş.  Bu faylar arasında kırılmayan alanlar bulunduğu ve bu alanların hala deprem riski taşıdığı ifade edilmiş.

Büyükçekmece ve Küçükçekmece arasındaki fay hattı ise, yapay bir fay olarak tanımlanmış ve deprem sırasında bu fay üzerinde hiçbir artçı sarsıntı gözlemlenmemiş. Bu durum, söz konusu fayın gerçek bir aktif fay olmadığını ve bölgenin depreme karşı daha az risk taşıdığını ortaya koymuş.

Şener Üşümezsoy'dan İstanbul İçin Uyarılar

Şener Üşümezsoy'un son deprem yorumları, İstanbul'daki deprem riskinin hala devam ettiğini gösteriyor. Özellikle Silivri ve Kumurgaz arasındaki fay hattının dikkatle izlenmesi gerektiğini vurgulayan Üşümezsoy, vatandaşların bu konuda bilinçli olması ve gerekli önlemleri alması gerektiğini ifade ediyor. İstanbul'da yaşayanların, deprem konusunda uzmanların uyarılarını dikkate alarak hazırlıklı olmaları büyük önem taşıyor.

İlgili Haberler