Saraçhane eylemlerine katıldığı için tutuklu yargılanan Eren Üner, dün görülen duruşmada şoke eden iddialarda bulundu. Üner, gözaltına alınırken dövüldüğünü ve hatta bu görüntülerin şikayetçi polislere izlettirildiğini öne sürdü. Bu vahim iddialar, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı.
Duruşmada Şok İddialar
Eren Üner'in davasının ilk duruşması dün yapıldı. "Özel hayatın gizliliğini ihlal" suçlamasıyla tutuklu yargılanan Üner, duruşmaya SEGBİS aracılığıyla katıldı. Avukatı Fırat Aras, SEGBİS bağlantısı nedeniyle müvekkilinin kendisini yeterince iyi ifade edemediğini belirtti. Üner ise gözaltına alınma sürecinde yaşadıklarını şu sözlerle aktardı:
"Gözaltına alınırken dövüldüm. Müşteki polisler, görüntülü aranarak 'Seni ifşa edenlerden intikam alıyoruz' dediler."
Bu iddialar, duruşmaya damgasını vurdu. Üner'in avukatları, müvekkillerinin kamuya açık hesaplardan yapılan paylaşımları yeniden paylaşmasının özel hayatın gizliliğini ihlal etmediğini savundu. Ayrıca, polislerin eylemcilere yönelik ağır hakaretlerini paylaşmanın kamuya ihbar niteliğinde olduğunu vurguladılar.
Avukatlardan Sert Tepki
Avukatlar, duruşmada dikkat çekici savunmalar yaptı. Avukat Mustafa Akif Cebiroğlu, "Eylemciler orospu çocuğu değildir. Yasal haklarını kullanan eylemciye böyle bir küfür etmek tek başına ayrı bir suç teşkil eder. Asıl suçlu polislerdir. Herkese açık veriler kişisel veri değildir. Bu nedenle özel hayatın gizliliği suçunu oluşturmaz. Tutukluluğun yasal şartları olmamasına rağmen kötü muameleye uğrayan sanığın tutuksuz yargılanması gerekir" dedi.
Avukat Elif Yıldırım ise, "Tutuklamanın orantısız olduğu şüphesizdir. Bu süreçteki yargılamaların hukuk fakültesinde ileride okutulacağını düşünüyorum. İddianame zorlama ile hazırlanmıştır. Ortada kişisel veri yoktur. Demokratik hukuk devletinde polislerin galiz küfürlerini yaymak asla suç değildir" şeklinde konuştu.
Mahkeme Kararı ve Sonuç
Duruşmada mağdur olarak katılan bir polis memuru, "Ben kimseye küfür etmedim. Hesabıma erişemediğim bir sırada ben paylaşım yapmışım gibi paylaşımlar yapılmış. Ben eylemcilere yönelik gözaltı fotosu atmadım. Bu kişilere vatan haini orospu çocuğu demedim" şeklinde ifade verdi. Ancak, bir avukatın "Eylemcileri vatan haini olarak görüyor musunuz?" sorusunu yanıtsız bıraktı.
Mahkeme, polislerin kamuya açık paylaşımlarının yeniden paylaşılmasının suç sayılmayacağına, ancak paylaşımların üzerine polislerin isimlerini ve görev yerlerini yazmanın suç olduğuna karar verdi. Eren Üner'e 3 yıl 9 ay hapis cezası verildi, ancak tahliyesine karar verildi.
Saraçhane eylemleri sonrası yaşanan bu olaylar, Türkiye'de ifade özgürlüğü ve polis şiddeti konularını yeniden gündeme getirdi. Eren Üner'in iddiaları ve mahkeme kararı, önümüzdeki günlerde daha çok tartışılacağa benziyor. Bu dava, hukuk ve adalet arayışının sembolü olarak hafızalarda yer edecek gibi duruyor.