Manifest'e Şok Dava! Dansları 'Haya Dışı' mı? Cezası Ne?
Gündem

Manifest'e Şok Dava! Dansları 'Haya Dışı' mı? Cezası Ne?


06 October 20255 dk okuma2 görüntülenmeSon güncelleme: 06 October 2025

Türkiye'nin sevilen müzik gruplarından Manifest, konserlerinde sergiledikleri dans figürleri nedeniyle şok bir dava ile karşı karşıya kaldı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, grubun 6 Eylül 2025'te Küçükçiftlik Park'ta verdiği konserdeki bazı hareketlerin 'hayasızca hareketler' ve 'teşhircilik' içerdiği iddiasıyla soruşturma başlattı. Soruşturma sonucunda hazırlanan iddianame, grup üyelerinin hapis cezasıyla yargılanmasının önünü açtı.

Manifest Üyeleri Hakkında İstenen Ceza

Hazırlanan iddianamede, Ayça Dalaklı, Esin Bahat, Hilal Yelekçi, Lidya Pınar, Mina Solak, Sueda Uluca ve Zeynep Sude Oktay isimli Manifest üyeleri 'şüpheli' sıfatıyla yer alıyor. Savcılık, grup üyelerinin 'teşhir suretiyle hayasızca hareketlerde bulunma' suçundan 6 aydan 1 yıla kadar hapis cezasına çarptırılmasını talep ediyor. Bu durum, müzik dünyasında ve kamuoyunda büyük yankı uyandırdı.

'Haya Dışı' İddiasına Ne Deniyor?

Manifest grubunun konserlerinde sergilediği dans figürlerinin 'haya dışı' olarak nitelendirilmesi, sanat ve ifade özgürlüğü tartışmalarını da beraberinde getirdi. Grubun hayranları, dansların sanatsal bir ifade biçimi olduğunu savunurken, karşıt görüştekiler ise hareketlerin toplumun ahlaki değerlerine aykırı olduğunu ileri sürüyor. Konuyla ilgili olarak hukukçular da farklı görüşler belirtiyor. Bazıları, sanatın sınırlarının geniş yorumlanması gerektiğini savunurken, bazıları ise kamu düzeninin korunması gerektiğini vurguluyor.

Türkiye'de Sanat ve Ahlak Tartışmaları

Türkiye'de sanat ve ahlak arasındaki sınırlar sık sık tartışma konusu olmuştur. Geçmişte de benzer davalar yaşanmış, bazı sanat eserleri ve performanslar 'ahlaka aykırı' bulunarak yasaklanmıştır. Bu tür olaylar, sanatçıların ifade özgürlüğünü kısıtladığı ve yaratıcılığı engellediği yönünde eleştirilere neden olmaktadır. Ancak, toplumun değerlerinin korunması gerektiği ve sanatın da bu değerlere saygı göstermesi gerektiği görüşü de bulunmaktadır. Bu dengeyi sağlamak ise oldukça zorlu bir süreçtir.

Manifest grubunun davası, Türkiye'deki sanat ve ahlak tartışmalarını yeniden alevlendirdi. Grubun geleceği ve benzer davaların önlenmesi için nasıl bir yol izleneceği merakla bekleniyor. Bu dava, sanatçıların ifade özgürlüğünün sınırlarını ve toplumun ahlaki değerlerini yeniden gözden geçirmemize neden olabilir.