
Mahfi Eğilmez'den Şok Tüketim Analizi: İhtiyaç mı, Gösteriş mi?
Ekonomist Mahfi Eğilmez, kişisel blogunda yayımladığı son yazısıyla tüketim alışkanlıklarımızı masaya yatırdı. Modern çağın tüketim çılgınlığını farklı açılardan değerlendiren Eğilmez, tüketimin sadece ihtiyaçları karşılamakla kalmayıp, ihtiyaç ötesi ve gösteriş amaçlı harcamaları da içerdiğine dikkat çekiyor. Peki, bu durum kapitalist sistemin neresinde duruyor ve biz tüketiciler olarak nasıl etkileniyoruz?
Tüketimin Üç Farklı Yüzü
Eğilmez'e göre tüketim, temelde üç farklı şekilde gerçekleşiyor:
- İhtiyaçları Karşılamak: Temel gereksinimleri gidermeye yönelik yapılan harcamalar. Örneğin, bir araba sahibi olmak.
- İhtiyaç Ötesine Geçmek: İhtiyaçların ötesinde, lüks ve konfor arayışıyla yapılan harcamalar. Lüks bir otomobil tercih etmek gibi.
- Gösteriş Yapmak: Statü ve prestij amacıyla yapılan harcamalar. Son model bir cep telefonuna sahip olmak için kredi çekmek gibi.
Eğilmez, özellikle gösterişe dayalı tüketimin kapitalizmin önemli bir parçası olduğunu vurguluyor. İnsanların toplumdaki yerini daha yukarıda gösterme çabası, bu tür harcamaların temel motivasyonunu oluşturuyor.
Kapitalizm ve Statü Arzusunun Kesişimi
Eğilmez, cep telefonu örneği üzerinden giderek, gelir seviyesi yüksek olmayan birçok kişinin dahi, ihtiyaç duymadığı halde pahalı ürünlere yöneldiğini belirtiyor. Bu durumun temelinde yatan neden ise statü arayışı. Kapitalizmin yönlendirmesiyle tüketim, ihtiyaç olmanın ötesine geçerek bir statü sembolü haline geliyor. İnsanlar, toplumda daha iyi bir konuma gelmek için adeta "telefon kuyruğuna giriyor".
Bu gösteriş tüketimi sadece teknolojik cihazlarla sınırlı kalmıyor. Giyimden tatil anlayışına, restorandan araç tercihine kadar birçok alanda kendini gösteriyor. Markalı giysiler, lüks restoranlar ve pahalı seyahatler, bu tüketim tarzının belirgin örnekleri arasında yer alıyor.
Reklamların Tüketim Üzerindeki Etkisi
Mahfi Eğilmez, tüketim kültürünün bu denli yaygınlaşmasında reklamların büyük bir rol oynadığına dikkat çekiyor. Reklamlar ve medya aracılığıyla insanların düşünce biçimleri şekillendiriliyor ve tüketim arzusu körükleniyor. Kapitalist sistem, bu düzeni canlı tutmak için her türlü yolu kullanıyor.
Eğilmez, yazısının sonunda ekonomide sıkça tartışılan iki yaklaşıma değiniyor: Say Yasası'nın "Her arz kendi talebini yaratır" sözü ve Keynes’in buna karşılık getirdiği "Her talep kendi arzını yaratır" yaklaşımı. Eğilmez'in yorumu ise net: “İkisi de doğru.”
Mahfi Eğilmez'in tüketim alışkanlıklarımıza dair yaptığı bu analiz, biz tüketicilerin davranışlarını daha bilinçli bir şekilde değerlendirmemize olanak tanıyor. İhtiyaçlarımızı karşılarken, gösteriş ve statü arayışının bizi nasıl yönlendirdiğini fark etmek, daha sağlıklı ve sürdürülebilir tüketim alışkanlıkları geliştirmemize yardımcı olabilir.