Leyla Aydemir Davası: Yargıtay'dan Şok Karar! Her Şey Başa Döndü
Gündem

Leyla Aydemir Davası: Yargıtay'dan Şok Karar! Her Şey Başa Döndü


24 August 20255 dk okuma24 görüntülenmeSon güncelleme: 02 September 2025

Türkiye, Leyla Aydemir davasında Yargıtay'ın verdiği şok kararla sarsıldı. 2018 yılında Ağrı'da kaybolduktan sonra cansız bedeni bulunan 4 yaşındaki Leyla Aydemir'in davasında tüm sanıklar beraat etmişti. Ancak Yargıtay, dosyada eksik inceleme yapıldığı gerekçesiyle bu kararı bozarak, davanın yeniden görülmesine hükmetti. Bu karar, kamuoyunda büyük bir yankı uyandırırken, aile ve hukukçular adaletin tecelli edeceğine dair umutlarını tazeledi.

Davanın Seyri ve Yargıtay'ın Bozma Gerekçesi

Ağrı 1. Ağır Ceza Mahkemesi, 2021 yılında sanıklar Ayşe A., Besim D., Hatun D., Mehmet Ali A., Musa A., Yıldırım A. ve Yusuf A. hakkında "nitelikli kasten öldürme" ve "kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma" suçlarından beraat kararı vermişti. Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi de bu kararı onamıştı. Ancak Yargıtay, dosyada bazı önemli delillerin yeterince araştırılmadığına dikkat çekerek kararı bozdu. Yargıtay'ın kararında, olayla ilgili sosyal medya paylaşımlarının kim tarafından yapıldığının ve bir CD kaydında yer alan kişilerin tespit edilmediği vurgulandı.

Leyla Aydemir’in ailesinin avukatı Erdoğan Tunç, Yargıtay’ın bozma kararının gerekçesini 2021 yılında dosyaya sunduğu ses kayıtlarının oluşturduğunu belirtti. Tunç, "Yargıtay Birinci Ceza Dairesi geçen ay verdiği kararda Leyla Aydemir davasının yeniden görülmesine karar verdi. Bu kararın sebebi, dört yıl önce dosyaya sunduğum iki adet ses kaydıydı. Bu sonradan dosyaya sunduğum ses kayıtlarında çok önemli bilgiler yer alıyordu. Bu bilgilerde arama çalışmaları sırasında AFAD ekibinden bir kişinin Leyla’yı canlı olarak bulmuş olabileceği, daha sonrasında sanıklardan birinin kendisine müdahale ettiği ve konunun kapatıldığına dair ifadeler bulunuyor" dedi.

Ses Kayıtları ve Yeni İddialar

Avukat Tunç, ses kayıtlarının içeriğine ilişkin çarpıcı iddialarda bulundu:

  • Leyla'nın bir kilerde tutulduğu ve ağlama seslerinin duyulduğu
  • AFAD görevlisinin durumu fark edip olay yerine gittiği
  • Sanıklardan birinin, "Biz nasıl olsa bırakacağız, köy abluka altında olduğu için bırakamıyoruz. Çocuğa zarar verme niyetimiz yoktur" şeklinde AFAD görevlisini ikna ettiği
  • Başka bir AFAD görevlisinin, "Bizimkiler ilk gün bulmuşlar ama bırakacaklarını düşünerek olaya müdahale etmemişler" dediği

Avukat Tunç, bu kayıtların incelenmesi, ilgili kişilerin tespit edilmesi ve tanık olarak dinlenmesi gerektiğini vurgulayarak, bu delillerin dosyadaki mevcut delil durumuna eklendiğinde sanıkların cezalandırılmasını umut ettiklerini dile getirdi.

Adalet Arayışı Devam Ediyor

Yargıtay'ın bu kararı, Leyla Aydemir'in ailesi ve kamuoyu nezdinde adalete olan inancı yeniden canlandırdı. Avukat Tunç, anne Şükran Aydemir'in başından beri şikayetinden vazgeçmediğini ve davanın takipçisi olduğunu belirtti. Ayrıca, dosyadaki raporların Leyla'nın cinsel istismara uğradığına dair bir bulgu içermediğini de kamuoyuna duyurdu. Sanıkların yurt dışına çıkış yasağının devam ettiğini belirten Tunç, tüm bilgileri mahkemeye sunduklarını ve sanıkların tamamının ya da bir kısmının ceza alacağını düşündüklerini ifade etti.

Dava dosyası, yeniden yargılama yapılmak üzere Ağrı 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. Yeni duruşma tarihinin adli tatilin ardından belirlenmesi bekleniyor. Bu süreçte, kamuoyunun dikkati bu davada olacak ve adaletin tecelli etmesi için beklentiler yüksek tutulacak. Leyla Aydemir davası, Türkiye'deki çocuklara yönelik suçların aydınlatılması ve faillerin cezalandırılması konusunda önemli bir örnek teşkil ediyor.