İsrail'in İran'a yönelik saldırısı, Türkiye ekonomisi üzerinde beklenmedik bir etki yaratarak toparlanma umutlarını gölgeledi. Uzmanlar, bu gerilimin faiz indirimi kararlarında belirsizlikleri artırabileceğini ve döviz rezervlerinin hızla erimesine yol açabileceğini belirtiyor. Peki, bu durum Türkiye ekonomisini nasıl etkileyecek?

Ortadoğu Gerilimi ve Türkiye Ekonomisi

Ortadoğu'da artan gerilim, küresel piyasalarda olduğu gibi Türkiye piyasalarında da tedirginliğe yol açtı. İsrail-İran arasındaki bu son olay, yatırımcıların risk iştahını azaltarak güvenli liman arayışına yönelmesine neden oldu. Bu durum, Türk Lirası üzerinde baskı oluştururken, döviz kurlarında da dalgalanmalara yol açtı.

Ekonomistler, bu gelişmelerin Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) faiz politikası üzerinde de etkili olabileceğine dikkat çekiyor. Enflasyonla mücadeledeki zorluklar ve küresel belirsizlikler göz önüne alındığında, TCMB'nin faiz indirimlerine gitme konusunda daha temkinli davranabileceği öngörülüyor.

Rezervler ve Ekonomik İstikrar

Türkiye'nin döviz rezervleri, ekonomik istikrar açısından kritik bir öneme sahip. Ancak, son dönemde rezervlerde yaşanan düşüş, endişeleri artırıyor. İsrail-İran gerilimi gibi dış kaynaklı şoklar, rezervler üzerindeki baskıyı daha da artırabilir. Bu durum, Türkiye'nin dış borç ödeme kapasitesini ve finansal kırılganlığını olumsuz etkileyebilir.

Uzmanlar, hükümetin ve TCMB'nin bu süreçte dikkatli adımlar atması gerektiğini vurguluyor. Ekonomik reformların hızlandırılması, yatırım ortamının iyileştirilmesi ve dış kaynak girişinin teşvik edilmesi, Türkiye ekonomisinin bu zorlu süreçten daha güçlü çıkmasına yardımcı olabilir.

Türkiye ekonomisi için önemli bir sınav niteliğinde olan bu dönemde, atılacak doğru adımlar ülkenin geleceği açısından belirleyici olacaktır.