Filistin'in Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Riyad Mansur, uluslararası toplumu Gazze Şeridi'nde yaşanan insani krize karşı acil eyleme geçmeye davet etti. İsrail'in bölgedeki saldırılarını "soykırım" olarak nitelendiren Mansur, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ve BM Güvenlik Konseyi'ne gönderdiği mektuplarla durumun vahametini vurguladı.

Gazze'de Yaşananlar: Bir İnsanlık Dramı

Mansur, mektuplarında Gazze'de devam eden saldırılardan etkilenen sivillerin korunması, uluslararası hukuka uyulması ve iki devletli çözüm temelinde adil bir barış sürecinin başlatılması gerektiğini belirtti. "Uluslararası toplum derhal harekete geçmeli, Gazze'de kalıcı ateşkesi desteklemeli, sivillerin korunması için somut önlemler almalı, suçlara yaptırım uygulamalı ve barışı tesis ederek mağdurlar için adalet sağlamalıdır" çağrısında bulundu.

İsrail'in Gazze Şeridi ve Batı Şeria'da yol açtığı yıkıma dikkat çeken Mansur, İsrail'in Filistin halkına karşı her türlü insani ve hukuki ilkeyi ihlal ettiğini savundu. Gazze'deki saldırıları "tam anlamıyla bir soykırım" olarak nitelendiren Mansur, İsrail'in ateşkesi bozarak yeniden başlattığı saldırılarda binlerce Filistinlinin hayatını kaybettiğini ve yaralandığını kaydetti.

Ateşkes İhlalleri ve Artan Şiddet

İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nde yürürlüğe giren ateşkesi bozarak saldırılarına yeniden başladı. Bu tarihten itibaren, çoğunluğunu yaşlılar, kadınlar ve çocukların oluşturduğu binlerce Filistinli hayatını kaybetti, binlercesi yaralandı. İsrail'in Gazze'ye düzenlediği saldırılarda toplam can kaybı sayısı on binleri aşarken, yaralı sayısı da yüz binleri buldu.

Hamas ise, İsrail'in arabulucu ülkelerin gözetiminde verdiği sözleri yerine getirmediğini ve soykırımı yeniden başlattığını ifade etti. İsrail'in saldırıları, Başbakan Binyamin Netanyahu'nun iç istihbarat teşkilatı Şin-Bet'in direktörünü görevden alması gibi iç siyasi gelişmelerin gölgesinde devam etti.

Uluslararası Toplumun Sorumluluğu

Gazze'de yaşananlar, uluslararası toplumun acil ve kararlı bir şekilde harekete geçmesini gerektiren bir insanlık krizidir. Sivillerin korunması, insani yardımın ulaştırılması ve kalıcı bir barışın sağlanması için tüm dünya üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmelidir. Riyad Mansur'un çağrısı, bu sorumluluğu hatırlatan önemli bir uyarı niteliğindedir.