Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneği (MKG),tutuklu gazeteci Sevda Erkılınç'ın sağlık durumuna dikkat çekerek basın açıklaması yaptı. Erkılınç'ın çölyak hastası olmasına rağmen cezaevinde glütensiz gıdaya erişemediği ve sağlık hakkının ihlal edildiği iddia edildi. Dernek, Erkılınç'ın serbest bırakılmasını talep etti.

Gazeteci Erkılınç'ın Sağlık Durumu Endişe Veriyor

MKG adına konuşan Yadigar Aygün, Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi'nde tutulan Sevda Erkılınç'ın resmi çölyak raporuna rağmen glütensiz yemek hakkının tanınmadığını belirtti. Aygün, başlangıçta verilen özel yemeklerin sonradan kesildiğini ve bu durumun Erkılınç'ın sağlığını olumsuz etkilediğini vurguladı.

Aygün, "Cezaevindeki tüm hasta tutsaklara yönelik ayrımcı ve ihmalci uygulamalara son verilmelidir. Kadınlar susmaz, gerçekler susturulamaz" dedi. Ayrıca, patriyarka ve iktidar aygıtlarının özellikle kadın gazetecileri hedef aldığını, Erkılınç'ın da kadın, LGBTİ+ ve ezilen halkların sesi olduğu için hedef gösterildiğini ifade etti.

Talepler ve Destek Mesajları

MKG'nin talepleri şu şekilde sıralandı:

• Perihan Sevda Erkılınç derhal serbest bırakılmalı,
• Hasta tutuklulara yönelik ayrımcı uygulamalara son verilmeli,
• Çölyak hastalarına özel diyet uygulanmalı,
• Basın özgürlüğü ve kadın gazetecilere yönelik baskılar kaldırılmalı,
• Hapishanelerde çıplak arama suç olduğu uluslararası hukuka göre netleşirken uygulamaya son verilmeli.

Basın açıklamasına katılan Yeni Demokrat Kadın'dan Nurgül Uci, Erkılınç'ın gazetecilik ve kadın özgürlük mücadelesi nedeniyle tutuklandığını ve hapishane koşullarının sistematik işkenceye dönüştüğünü söyledi. İHD Hapishaneler Komisyonu'ndan Mehmet Acettin ise Erkılınç'ın gazeteciliğine şahit olduklarını ve basın ile muhalif seslerin susturulmak istendiğini belirtti. Mücadele Birliği Platformu'ndan Özlem Oral da On Söz Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Songül Yücel'in de tutuklu olduğunu hatırlatarak iki kadın gazetecinin serbest bırakılması çağrısında bulundu.

Basın Özgürlüğü ve Gazetecilere Yönelik Baskılar

Türkiye'de gazetecilere yönelik baskılar ve tutuklamalar uzun zamandır tartışma konusu. Özellikle kadın gazetecilerin hedef alınması, basın özgürlüğü açısından endişe verici bir durum olarak değerlendiriliyor. Uluslararası kuruluşlar ve insan hakları örgütleri, Türkiye'deki gazetecilere yönelik baskılara son verilmesi ve tutuklu gazetecilerin serbest bırakılması çağrısında bulunuyor.

Basın özgürlüğü, demokratik bir toplumun temel taşlarından biridir. Gazetecilerin özgürce haber yapabilmesi, kamuoyunun doğru ve eksiksiz bilgilendirilmesi açısından büyük önem taşır. Ancak Türkiye'de son yıllarda artan baskılar, gazetecilerin çalışmalarını zorlaştırmakta ve otosansüre neden olmaktadır.

Çölyak hastalığı ise, ince bağırsakta glüten adlı proteine karşı oluşan bir hassasiyet sonucu ortaya çıkan bir hastalıktır. Çölyak hastalarının glütensiz diyet uygulaması hayati önem taşır. Bu nedenle, Sevda Erkılınç'ın cezaevinde glütensiz gıdaya erişememesi, sağlık hakkının ciddi bir ihlali olarak değerlendiriliyor.

Sevda Erkılınç'ın durumu, Türkiye'deki basın özgürlüğü ve hasta tutukluların hakları konusundaki tartışmaları yeniden alevlendirdi. MKG'nin çağrıları ve diğer sivil toplum kuruluşlarının destek mesajları, Erkılınç'ın serbest bırakılması ve sağlık hakkının güvence altına alınması için önemli bir kamuoyu baskısı oluşturuyor.