Gazeteci Fatih Altaylı'nın, İsrail'in eski askeri Linet'i protesto eden vatandaşlara yönelik kullandığı iddia edilen "İt sürüleri" ifadesi büyük tepki çekti. Sosyal medyada binlerce kişi, Altaylı'yı "halk düşmanı" ilan ederek yargılanması için kampanya başlattı. Peki, bu olay nasıl başladı ve tepkiler neden bu kadar büyük?

Olayın Fitili Nasıl Ateşlendi?

Olay, İsrail ordusunda askerlik yaptığı bilinen şarkıcı Linet'in Türkiye'deki bir etkinliği sırasında protesto edilmesiyle başladı. Fatih Altaylı'nın bu protestoya yönelik yaptığı yorumlar ise bardağı taşıran son damla oldu. İddiaya göre Altaylı, protestocuları "İt sürüleri" olarak nitelendirdi. Bu ifade, sosyal medyada büyük bir infiale yol açtı.

Sosyal Medyada Tepkiler Çığ Gibi Büyüyor

Fatih Altaylı'ya yönelik tepkiler, sosyal medya platformlarında hızla yayıldı. Birçok kullanıcı, Altaylı'nın sözlerini kabul edilemez bulduğunu ve Türk milletine hakaret olarak değerlendirdiğini belirtti. "#FatihAltaylıHalkDüşmanı" etiketiyle binlerce paylaşım yapıldı ve Altaylı'nın yargılanması talep edildi.

• "Bu sözler Türk milletine yapılmış büyük bir saygısızlıktır."
• "Fatih Altaylı derhal özür dilemeli ve hesap vermelidir."
• "Halkın değerlerine saygı duymayanlar, halkın düşmanıdır."

Sosyal medya kullanıcıları, Altaylı'nın geçmişteki açıklamalarını da gündeme getirerek, bu tür söylemlerin ilk olmadığını vurguladı.

Fatih Altaylı'dan Henüz Bir Açıklama Gelmedi

Olayın ardından Fatih Altaylı'dan henüz resmi bir açıklama gelmedi. Ancak sosyal medyada dolaşan iddialara göre, Altaylı'nın sözlerinin arkasında durduğu ve herhangi bir özür dilemeyeceği yönünde. Bu durum, tepkilerin daha da artmasına neden oldu. Fatih Altaylı'nın bu konuyla ilgili nasıl bir açıklama yapacağı merakla bekleniyor.

Fatih Altaylı'nın sözleri, Türkiye'de ifade özgürlüğü ve nefret söylemi arasındaki hassas dengeyi bir kez daha gündeme getirdi. Birçok kişi, eleştiri hakkının hakaret boyutuna ulaşmaması gerektiğini savunurken, bazıları ise Altaylı'nın sözlerinin ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyor. Ancak genel kanı, bu tür söylemlerin toplumsal huzuru bozduğu ve ayrımcılığı körüklediği yönünde.