Fatih Altaylı, bugünkü köşe yazısında Abdulkadir Selvi'yi hedef alarak dikkatleri üzerine çekti. Selvi'nin CHP lideri Özgür Özel ile ilgili yorumlarına sert tepki gösteren Altaylı, "Gereğini yap Abdülkadir" ifadeleriyle tartışma yarattı. Bu beklenmedik çıkış, siyaset ve medya çevrelerinde geniş yankı uyandırdı.

Altaylı'dan Sert Eleştiri: "Bu Adam Daha Ne Desin!"

Abdulkadir Selvi, Hürriyet'teki yazısında Özgür Özel'in Fatih Altaylı'ya verdiği röportajda Ekrem İmamoğlu'nun cumhurbaşkanı adaylığına dair yaptığı açıklamaları yorumlamıştı. Selvi, Özel'in "Eğer İmamoğlu bundan sonraki süreçte hâlâ içeride olmaya devam ederse seçimden sonra parlamenter sisteme geçilir. Cumhurbaşkanı Yavaş, başbakan İmamoğlu olur" sözleriyle İmamoğlu'nun aday olamayacağını ilan ettiğini öne sürdü. Fatih Altaylı ise bu yoruma bugünkü köşesinde sert bir şekilde yanıt verdi.

Altaylı, Selvi'ye hitaben "Bu adam daha ne desin!" diyerek tepkisini dile getirdi. Yazısında şu ifadelere yer verdi:

“Özgür Özel’in Teke Tek’teki sözlerini ele almış ve ‘İmamoğlu’nu yedi. Şimdi sıra Yavaş’ta’ diye yazmış. Güldüm. Belli ki, emri aldı ya gereğini yapıyor. Anladım ki, Özel’in sözleri karşı cenahta rahatsızlık yaratmış. Ne diyorlardı. ‘İmamoğlu’nu satacak, Mansur Yavaş’ı CHP’li değil diye aday göstermeyecek. Kendi Cumhurbaşkanı adayı olacak’ Hem AKP tarafı hem de AKP değirmenine su taşıyan ‘sözde sert muhalifler’ ağız birliği içinde bunu söylüyorlardı. Ben de sordum. ‘Sonuna kadar adayımız Ekrem İmamoğlu. Diplomayı iptal etmeleri mümkün değil. Edemezler, ederlerse yargı yoluyla geri alırız. Hapiste bile olsa adayımız odur. O içerden bile AKP adayını yener, onun adına otobüs tepesinde yurdu dolaşırız. Arkasına 15,5 milyon insanın desteğini almış biri artık istese de adaylıktan çekilemez” dedi. Ben de ‘Ya YSK seçime sokmaz ise’ diye ısrar edince ‘O zaman Mansur Yavaş adayımız’ olur dedi ve daha önceki bir sorumla birleştirip, ‘400 milletvekili çıkarır, güçlendirilmiş parlamenter sisteme döneriz.’ dedi. Gereğini yapmak için emir alan Abdülkadir, buradan ‘İmamoğlu’nu yedi, sıra Yavaş’ta’ manası çıkarmış. Aksini söylese ‘Mansur Yavaş’ı yok sayıyor’ diyeceklerdi. Özel açık açık ‘Benim adaylığım söz konusu değil. Adayımız sonuna kadar İmamoğlu ama türlü oyunla seçime girmesi engellenirse o zaman Mansur Yavaş’la alırız seçimi’ diyor. Daha ne diyecekti, merak ediyorum. Belli ki CHP net. Adayı İmamoğlu. İmamoğlu seçime sokulmaz ise Mansur Yavaş. Peki AKP’nin adayı kim! Öyle ya, erken seçim olmaz ise Erdoğan aday olamıyor. Bir de Erdoğan’a sorsalar ya, ‘Siz giremezseniz partinizin adayı kim?’ diye. Yiyor mu bir altmışlık Selvi."

Siyasi Arenada Sular Durulmuyor

Altaylı'nın bu sert çıkışı, siyasi arenadaki gerilimi daha da artıracağa benziyor. Özellikle yaklaşan seçimler öncesinde bu tür polemiklerin artması, siyasi atmosferin daha da ısınmasına neden olabilir. Medya ve siyaset arasındaki ilişkilerin de sorgulanmasına yol açan bu olay, önümüzdeki günlerde daha çok konuşulacak gibi duruyor.

Seçim Öncesi Siyasi Hesaplar ve İhtimaller

Türkiye, yaklaşan yerel seçimlere hazırlanırken siyasi partiler arasındaki rekabet de giderek artıyor. Özellikle büyükşehirlerdeki adaylık yarışları, partiler arasındaki stratejik hamleleri ve ittifak arayışlarını beraberinde getiriyor. Bu süreçte, kamuoyu araştırmaları ve anketler de adayların popülaritesini ve seçilme şansını belirlemede önemli bir rol oynuyor. İşte seçim öncesinde dikkat çeken bazı gelişmeler:

• Aday Belirleme Süreçleri: Siyasi partiler, belediye başkan adaylarını belirlerken titiz bir çalışma yürütüyor. Adayların belirlenmesinde, parti içi dengeler, yerel dinamikler ve seçmen tercihleri gibi faktörler etkili oluyor.
• İttifak Arayışları: Bazı partiler, seçimlerde daha güçlü bir sonuç elde etmek için ittifak yapma yoluna gidebiliyor. İttifaklar, farklı ideolojilere sahip partilerin ortak bir paydada buluşmasını ve seçmen tabanlarını birleştirmesini sağlıyor.
• Propaganda Çalışmaları: Adaylar, seçmenlere ulaşmak ve projelerini anlatmak için çeşitli propaganda yöntemleri kullanıyor. Mitingler, broşürler, sosyal medya kampanyaları ve televizyon programları, adayların seçmenlerle iletişim kurduğu başlıca platformlar arasında yer alıyor.

Fatih Altaylı'nın Abdulkadir Selvi'ye yönelik sert eleştirisi, medya ve siyaset dünyasında yankı uyandırdı. Bu tür polemikler, seçim atmosferini daha da hareketlendirirken, seçmenlerin de dikkatini çekiyor. Önümüzdeki günlerde siyasi arenada yaşanacak gelişmeler, seçim sonuçlarını doğrudan etkileyebilir.