Esenyurt Belediyesi'nde son aylarda yaşanan gelişmeler, kamuoyunun dikkatini çekmeye devam ediyor. Yaklaşık 6 aydır belediyeyi yöneten kayyumun aldığı kararlar, tartışmaları beraberinde getiriyor. İşçi çıkarmaları, arazi ve taşınmaz devirleri derken, şimdi de 456 milyon 299 bin TL'lik araç kiralama ihalesi gündeme bomba gibi düştü.

Kayyum Yönetiminde Neler Değişti?

Kayyumun göreve gelmesiyle birlikte Esenyurt Belediyesi'nde bir dizi değişiklik yaşandı. İşten çıkarılan işçiler, devredilen araziler ve taşınmazlar, belediyedeki dengeleri sarstı. Ayrıca, AKP'li bazı isimlerin başkan yardımcısı ve müdür olarak göreve getirilmesi de dikkat çekti. Tüm bu gelişmelerin ardından yapılan bu yüksek meblağlı araç kiralama ihalesi, soru işaretlerini daha da artırdı.

İhalenin Detayları Neler?

456 milyon 299 bin TL'lik araç kiralama ihalesinin detayları henüz tam olarak bilinmiyor. Ancak, bu kadar yüksek bir meblağın araç kiralama için harcanması, kamuoyunda büyük tepkilere yol açtı. İhalenin hangi şartlarda yapıldığı, hangi firmaların katıldığı ve hangi kriterlere göre değerlendirme yapıldığı gibi sorular, cevap bekliyor.

• İhale hangi usulle yapıldı?
• Kaç firma katılım sağladı?
• Kiralık araçların özellikleri neler?

Bu İhale Neden Tartışmalı?

Bu ihaleyi tartışmalı hale getiren birkaç önemli faktör bulunuyor. Birincisi, belediyenin içinde bulunduğu ekonomik durum. İşçi çıkarmaları ve tasarruf tedbirleri alınırken, bu kadar yüksek bir harcama yapılması çelişki yaratıyor. İkincisi, ihalenin şeffaflığı konusundaki endişeler. İhalenin hangi kriterlere göre yapıldığı ve hangi firmaların tercih edildiği gibi soruların yanıtlanmaması, şüpheleri artırıyor. Üçüncüsü ise, daha önce de benzer şekilde tartışmalı ihalelerin yapılmış olması. Bu durum, kamuoyunda güvensizlik yaratıyor.

Esenyurt Belediyesi'ndeki bu gelişmeler, önümüzdeki günlerde daha da çok konuşulacağa benziyor. İhaleyle ilgili detayların ortaya çıkması ve yetkililerden yapılacak açıklamalar, kamuoyunu aydınlatması bekleniyor. Ancak, şimdiden yaşanan bu tartışmalar, yerel yönetimlerin şeffaflığı ve hesap verebilirliği konusundaki önemi bir kez daha gözler önüne seriyor.