Ege Denizi'nde meydana gelen son depremler, bölge halkında tedirginlik yaratmaya devam ediyor. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) verilerine göre, Ege Denizi'nde 6 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Depremin Muğla'nın Datça ilçesine yaklaşık 170 kilometre mesafede gerçekleşmesi ve İzmir gibi çevre illerde de hissedilmesi, akıllara "Daha büyük bir deprem mi geliyor?" sorusunu getirdi. Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, Ege'deki bu hareketliliği değerlendirerek önemli uyarılarda bulundu.

Ege'deki Depremler Ne Anlama Geliyor?

Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, son depremlerin Ege Bölgesi'ndeki fay hatlarının hareketliliğinin bir göstergesi olduğunu belirtiyor. Üşümezsoy'a göre, bu depremlerin meydana geldiği bölge, Girit'in kuzeyindeki çukurda bulunuyor ve Gökova'dan Kos'a, oradan da Karpathos'a uzanan bir çöküntü hattının batısında yer alıyor. Bu durum, bölgedeki jeolojik yapının karmaşıklığına işaret ediyor.

Üşümezsoy'un açıklamalarına göre:

• Deprem, Güney Ege'de, Girit'in kuzeyindeki çukurda meydana geldi.
• Depremin ivmeleri Girit'te hissedildi.
• Bodrum Gökova Körfezi ile İzmir Körfezi'nin Gediz Deltası'nda da etkisi gözlendi.
• Bu son deprem, Gökova'dan Kos'a, oradan da Karpathos'a uzanan çöküntü hattının hemen batısında, Girit'i kuzeyden sınırlayan çukurda gerçekleşti.

Marmaris ve Bodrum İçin Uyarı!

Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, Ege Denizi'ndeki depremlerin Marmaris ve Bodrum gibi turistik bölgelerde yaşayanlar için de bir uyarı niteliği taşıdığını vurguluyor. Bu bölgelerin deprem riski altında olduğunu belirten Üşümezsoy, yapıların depreme dayanıklılığının kontrol edilmesi ve gerekli önlemlerin alınması gerektiğini ifade ediyor.

Ege Denizi ve çevresi, tarih boyunca birçok büyük depreme sahne olmuştur. Bu nedenle, bölgede yaşayanların deprem konusunda bilinçli olması ve olası bir depreme karşı hazırlıklı olması büyük önem taşıyor. Özellikle, Marmaris ve Bodrum gibi turizm merkezlerinde, yapıların depreme dayanıklılığı ve acil durum planları gözden geçirilmelidir.

Ege Denizi'ndeki bu hareketlilik, bölgedeki fay hatlarının aktif olduğunu ve gelecekte daha büyük depremlerin yaşanabileceği gerçeğini bir kez daha hatırlatıyor. Prof. Dr. Şener Üşümezsoy'un uyarıları dikkate alınarak, gerekli önlemlerin alınması ve deprem bilincinin artırılması, olası bir felaketin etkilerini en aza indirmek için kritik öneme sahip.