
DHMİ'de Rüşvet Skandalı! Danışman Servetine Servet Kattı İddiası
Eski Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) Genel Müdürlüğü İşletme Dairesi Başkanı Mehmet Cemil Acar'ın tutuklanmasıyla sonuçlanan yolsuzluk ve rüşvet soruşturması giderek derinleşiyor. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmanın detaylarına göre, Acar'ın, soruşturma başladıktan kısa bir süre sonra, 28 Kasım 2024'te kendi isteğiyle emekli olduğu ortaya çıktı. Görev süresi boyunca edindiği servetin büyüklüğü ve kurum içindeki etkisi, soruşturmanın boyutlarını genişletti.
Şaibeli Yükseliş ve Akçeli İşler
Özellikle DHMİ Genel Müdürü Hüseyin Keskin’in danışmanlığı sırasında artan nüfuzu, soruşturmanın üst yönetim kademelerine kadar uzanabileceği iddialarını gündeme getirdi. Kurum içindeki tanık ifadelerine göre, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nde (SHGM) uzun yıllar görev yapan Acar’ın, Keskin’in DHMİ Genel Müdürlüğü görevine getirilmesinin ardından kurum içinde hızlı bir yükseliş kaydettiği ve çeşitli atamalarda söz sahibi olduğu belirtiliyor. Acar’ın kısa sürede elde ettiği yüksek gelir düzeyi, çevresinde "akçeli işleriyle tanınan bürokrat" olarak anılmasına neden oldu.
Kripto Varlıklar Mercek Altında
Acar'a ait olduğu tespit edilen taşınmazlara el konuldu. Bu taşınmazlar arasında Mersin'in Mezitli ilçesinde bulunan iki lüks villa da bulunuyor. Ayrıca, bankalardaki hesap hareketleri incelenirken, diğer finans kuruluşlarında da araştırmalar başlatıldı. Soruşturma kapsamında Acar'ın yurt içi ve yurt dışındaki kripto varlıkları ile olası soğuk cüzdanlarda tutulan dijital serveti de mercek altına alındı.
Soruşturma Derinleşiyor
Adli süreç, yalnızca Acar’ın kişisel mal varlığı ile sınırlı kalmayacak. Soruşturmanın başlamasına sebep olan Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın iç denetim birimleri tarafından hazırlanan kapsamlı rapor, DHMİ içindeki daha geniş bir yapılanmaya işaret ediyor. Soruşturmanın kurumun farklı kademelerine de uzanabileceği ihtimali bulunuyor.
Yolsuzluk İddiaları ve Sonuçları
DHMİ'deki bu yolsuzluk ve rüşvet soruşturması, kurum içindeki usulsüzlük iddialarını bir kez daha gündeme getirdi. Mehmet Cemil Acar'ın tutuklanması ve mal varlığına el konulması, soruşturmanın ne kadar ciddi ve kapsamlı yürütüldüğünü gösteriyor. Soruşturmanın derinleşmesi ve diğer kademelere uzanma ihtimali, DHMİ'de daha büyük bir temizlik operasyonunun habercisi olabilir. Bu durum, kamu kurumlarındaki şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkelerinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha vurguluyor.