Asya'da Savaş Alarmı! Hindistan ve Pakistan Arasında Gerilim Tırmanıyor
Gündem

Asya'da Savaş Alarmı! Hindistan ve Pakistan Arasında Gerilim Tırmanıyor


24 April 20255 dk okuma43 görüntülenmeSon güncelleme: 05 September 2025

Hindistan ve Pakistan arasındaki gerilim, Keşmir'de yaşanan son terör saldırısıyla birlikte tırmanışa geçti. Hindistan, saldırının sorumlusu olarak Pakistan'ı işaret ederek, iki ülke arasındaki İndus Suları Anlaşması'nı askıya aldığını duyurdu. Bu adım, bölgede yeni bir çatışma riskini beraberinde getirirken, uluslararası kamuoyunun da dikkatini bölgeye çevirdi.

İndus Suları Anlaşması Neden Önemli?

1960 yılında Dünya Bankası'nın arabuluculuğuyla imzalanan İndus Suları Anlaşması, Hindistan ve Pakistan arasında İndus Nehri ve kolları üzerindeki su kaynaklarının paylaşımını düzenliyor. Anlaşma, her iki ülkeye de belirli nehirler üzerinde kullanım hakkı tanırken, olası anlaşmazlıkların çözümü için de bir mekanizma öngörüyor. Ancak, Hindistan'ın anlaşmayı askıya alması, Pakistan'ın su kaynaklarına erişimini kısıtlayarak, ekonomik ve sosyal sorunlara yol açabileceği endişesini doğuruyor.

Keşmir'de Neler Oluyor?

Keşmir, Hindistan ve Pakistan arasında uzun yıllardır süregelen bir toprak anlaşmazlığına sahne oluyor. Her iki ülke de Keşmir'in tamamı üzerinde hak iddia ederken, bölge halkının büyük bir çoğunluğu bağımsızlık ya da Pakistan'a katılma yönünde taleplerde bulunuyor. Hindistan'ın işgali altında tuttuğu Keşmir'de sık sık terör saldırıları yaşanırken, bu saldırılar iki ülke arasındaki gerilimi daha da artırıyor.

Savaş İhtimali Ne Kadar Yüksek?

Hindistan ve Pakistan arasında geçmişte yaşanan savaşlar, bölgedeki kırılgan dengeyi gözler önüne seriyor. Her iki ülkenin de nükleer silahlara sahip olması, olası bir çatışmanın sonuçlarını daha da vahim hale getirebilir. Uzmanlar, Hindistan'ın İndus Suları Anlaşması'nı askıya almasının, Pakistan'ı misillemeye yöneltebileceği ve bunun da topyekun bir savaşa dönüşebileceği uyarısında bulunuyor.

Hindistan ve Pakistan arasındaki bu gerilim, sadece iki ülkeyi değil, tüm bölgeyi etkileyebilecek potansiyele sahip. Uluslararası toplumun, tarafları sükunete davet ederek, diyalog ve müzakere yoluyla çözüm bulunmasına katkı sağlaması büyük önem taşıyor. Aksi takdirde, Asya'da yeni bir savaşın fitili ateşlenebilir.