Antalya'da yürekleri burkan bir olay yaşandı. Fahiş kiralar ve geçim sıkıntısı nedeniyle zor günler geçiren 65 yaşındaki Dudu Zan, kentsel dönüşüm sebebiyle yıkılacak olan binada bir başına kaldı. Sağlık sorunları da eklenince çaresizliği katlanan Zan, yetkililerden yardım bekliyor.

Çaresizliğin Pençesinde Bir Yaşam

Muratpaşa ilçesinde yaşayan Dudu Zan'ın hayatı, adeta bir dram filmi gibi. Eşi ve hasta oğlunu kaybettikten sonra yalnız kalan Zan, bir yandan da sağlık sorunlarıyla mücadele ediyor. Bacaklarındaki rahatsızlık nedeniyle çalışamayan ve 8 bin lira olan kirasını ödemekte zorlanan Zan, hayırseverlerin yardımlarıyla ayakta kalmaya çalışıyordu. Ancak şimdi, yıkılacak binada tek başına kalmasıyla birlikte çaresizliği daha da arttı.

Dudu Zan, yaşadığı zorlukları şu sözlerle ifade ediyor:

"Oturduğum binayı yıkıma verdiler. Ben de ev bulamadım, bütçem yetmiyor. Binada benden başka kimse kalmadı."

Pencere ve kapıları sökülen binada yaşam mücadelesi veren Zan, yetkililerden ve hayırseverlerden yardım eli uzatılmasını bekliyor.

Kentsel Dönüşümün Acı Yüzü

Kentsel dönüşüm projeleri, şehirlerin modernleşmesi ve yaşam kalitesinin artırılması amacıyla hayata geçiriliyor. Ancak bu projelerin, Dudu Zan gibi dar gelirli ve zor durumda olan vatandaşlar üzerindeki olumsuz etkileri de göz ardı edilmemeli. Kentsel dönüşümün, sosyal adaleti ve insan onurunu zedelemeden yürütülmesi gerekiyor.

Türkiye'de kentsel dönüşüm projeleri hızla devam ederken, bu projelerin mağdurlarının sayısı da artıyor. Özellikle büyük şehirlerdeki fahiş kiralar, dar gelirli vatandaşların yaşam koşullarını daha da zorlaştırıyor. Bu nedenle, kentsel dönüşüm projeleriyle birlikte sosyal konut projelerinin de hayata geçirilmesi ve dar gelirli vatandaşlara uygun fiyatlı konut imkanları sunulması büyük önem taşıyor.

Yetkililerden Beklenen Çözüm

Dudu Zan'ın yaşadığı bu dram, yetkililerin dikkatini çekmeli ve acil bir çözüm bulunmalı. Zan'a uygun bir konut bulunması ve yaşamını sürdürebilmesi için gerekli destek sağlanmalı. Ayrıca, kentsel dönüşüm projelerinin mağdurlarının sorunlarına çözüm bulunması için daha kapsamlı ve etkili politikalar geliştirilmeli.

Unutulmamalıdır ki, bir toplumun gelişmişlik düzeyi, en zayıf halkalarının nasıl korunduğuyla ölçülür. Dudu Zan gibi çaresiz durumda olan vatandaşlarımıza sahip çıkmak, insanlık görevimizdir.